Lotus Nişantaşı D:33

Azospermi ve Teşhisi

Anasayfa » Azospermi ve Teşhisi

azospermi

Azospermi nedir?

Azospermi, menide hiç sperm olmaması demektir. Bu sorun erkeklerin % 1 inde, kısırlık sorunu olan erkeklerde ise % 10-15 oranında görülmektedir. Azospermin ve menide az miktarda spermin bulunduğu oligospermin birbirinden ayırt edilmesi oldukça önemlidir. Bunun sebebi, az sayıda spermin mikroenjeksiyon yoluyla kullanımı sağlanmaktadır. Bu sayede sperm elde etmeye çalışmaya gerek kalmamaktadır. Bu yüzden en az iki meni örneğinden santrifüj sonrasında çökeltinin mikroskobik incelemesi olmadan azospermi tanısı koyulamaz. Erkeklerde azospermi olması halinde genellikle sperm taşıyıcı kanallar açık olmasına rağmen, testislerde olgun sperm üretimi yeterli seviyede değildir. Testis yetmezliği olarak tanımlanan durumda testislerdeki kusurlar ya da testisleri sperm için uyaran hormonların salgılanmış olduğu hipofiz bezindeki hastalıklar akla gelmelidir. Hastaların % 40 ında azospermi sebebi testislerde üretilen olgun spermlerin kanallar aracılığıyla vücudun dışına atılma aşamasında yaşanır.

Azospermi tanısı nasıl konur?

Azospermi teşhisi koyulan erkeklerin detaylı bir özgeçmişi alınıp, fiziki olarak muayene edilmesi gerekir. Yapılacak laboratuvar tetkikleri sayesinde azospermiye neden olan etken belirlenebilir. Bu değerlendirme yapılırken FSH ve testosteron hormon düzeyleri belirlenmelidir. Ayrıca fiziki muayene sırasında vas deferans adındaki toplayıcı kanallar değerlendirilmelidir. Bunların doğuştan olmamasına böbrek kusurları eşlik edebilir. Bu hastaların bir kısmında kistik fibröz hastalığını oluşturabilecek gen kusuru da bulunabilir. Anne adayında da bu gen bulunuyorsa, doğacak olan bebekte kistik fibröz olması muhtemeldir. Bu nedenle anne adayına CFTR mutasyonu taraması uygulanmalıdır. Bu hastaların sperm üretimi normal olur. TESA, PESA ve TESE yoluyla sperm elde edilebilir. Hastalara yapılan fiziki muayenede testislerin büyüklüğü kontrol edilmelidir. Testislerin normalden küçük olması durumunda, başlangıçta yapılan hormonal testlerle sorun belirlenebilir. Primer testis yetmezliği varsa, bu durumda kromozom kusurları olacağından genetik inceleme yapılmalıdır. Testis hacmi, hormon düzeyleri ve boşaltım kanalları normal olan, ancak meni hacmi düşük olan hastaların boşalma sorunu olabileceğinden, genellikle sorun boşaltıcı sistemin son kısmında olan tıkanıklıktan kaynaklanır.

Azospermi kimlerde görülür?

Kısırlık problemi çeken erkeklerin % 7 sinde yapılacak kanda akyuvarlardaki kromozom incelemesi sonucunda kromozom kusurları tespit edilir. Kromozom kusurları sperm sayısıyla ters orantıda olur. Azospermi olan erkeklerdeki oran % 10-15 iken, sperm sayıları normal olanlarda % 1 oranındadır. Kromozom sorunu bulunan erkeklerdeki kromozom anomalileri genellikle cinsiyet kromozomuna aittir. Erkeklerde kromozom kusurları olduğunda gebeliklerin düşükle sonuçlanması daha faz olur. Bunun yanında doğumsal kusurları olan çocukların doğması daha fazla görülür. Bu durumlarda mikro enjeksiyon yöntemiyle elde edilen spermlerin genetik incelemesi ihmal edilmemelidir.

Azospermi tedavisi nasıl yapılır?

Azospermi bulunan erkeklerde, testislerden ya da apididimlerden elde edilen spermlerin mikroenjeksiyonda kullanılması sorunu kalıcı olarak tedavi etmemekte, ancak gebelik sağlanabilmektedir. Bu erkekler kendi çabalarıyla gebelik oluşturamazlar. Bu sorunun hipofiz bezinden ya da hipotalamustan olması halinde altta yatan etkenin tedavi edilmesi gerekir. Ayrıca hastalara hormon tedavisi uygulanarak erkeksi fiziksel özellikler kazandırılmalı ve sperm üretimi elde edilmelidir. Bu tedaviler oldukça uzun süre almaktadır. Bunun yanında çiftlerin bebek sahibi olmasına neden olan Azospermin dışında başka kusurunun bulunmaması gerekir. Bu sürecin uzun zaman alması nedeniyle kadının yaşı ilerleyeceğinden, mikroenjeksiyon yöntemi bile gebeliğin elde edilmesini sağlayamayabilir. Bu yüzden bu tür tedavilerde erkekte sperm üretimi dışındaki sorunların giderilmesinde kullanılmalıdır. Testislerde sperm üretiminin olmaması halinde bunun bilinen bir kalıcı tedavisi bulunmamaktadır. Testislerden elde edilecek spermin mikroenjeksiyonda kullanılması yapılacak tek seçenektir. Taşıyıcı kanallarda tıkanıklık gibi sorunun olması halinde, bunun mikro cerrahiyle giderilmesi, hem deneyim isteyen, hem de ileri seviyede eğitim isteyen bir durum olduğu bilinmelidir.

Deneyimli merkezlerde mikroenjeksiyon yöntemiyle gebelik elde edilme oranı günümüzde % 25 ile 40 arasındadır. Ayrıca başarılı sayılacak bir gebelik yaklaşık olarak 12 ayda elde edilebilmektedir. Bu yöntem sadece kısırlık sebebi azospermi olduğunda başarılı olmaktadır. Cerrahi yolla sperm elde etme genel ya da lokal anestezi altında yapılmaktadır. Fakat genellikle genel anestezi uygulaması tercih edilmektedir. Bu uygulama sırasında hastanede yatma gerekmemekte ve en fazla yarım saat içinde işlem tamamlanmaktadır. Hastalar işlem sonrasında günlük yaşamına geri dönebilir. Yapılan işlemler uygun bir tüp bebek merkezinde uygulanabilir. Örnekler laboratuvarda incelenerek, spermlerin varlığı tespit edilir. Eğer sperm bulunursa yapılan işleme son verilir.

Azospermi durumunda sperm nasıl elde edilir?

Hastaların çoğunda sperm üretimi gerçekleştirilmekte, ancak kanallardan atılamamaktadır. Bu hastalarda genellikle TESA, TESE ve PESA yöntemi kullanılarak sperm elde edilmektedir. Mikro TESE yönteminde testise mikroskop ile bakılarak, küçük bir doku örneği alınır. Bu örnek sadece spermin olduğu bölgeden alınır. Testislerin içinde bulunduğu keseyle, testisi çevreleyen tunika albuginia adındaki kılıfta küçük bir kesi açılır. Bu sayede sperm bulma şansı artmakta ve az oranda doku alındığından testis ve testosteron hormonu zarar görmemektedir. Yapılan işlemden sonra kesiler dikişle kapatılır. Ameliyat üroloji uzmanlarınca genel anestezi altında uygulanmaktadır.

tr_TRTurkish
×