
Genetik anormallikler, sperm üretimini ve taşınmasını etkileyerek infertiliteye neden olabilir. Son yıllarda, erkek infertilitesi ve tedavisinde genetik tanı yöntemlerinin kullanılması kaçınılmaz hâle gelmiştir. Bu kapsamda, en sık karşılaşılan problemlere yönelik testlerin istenmesi artık rutin tetkikler arasında yer almaktadır. Kromozomlardaki sayısal anomaliler testiküler fonksiyonları bozabildiği gibi, Y kromozomundaki bölgesel ve çok küçük kayıplar (mikrodelesyonlar) da spermin yapım sürecinde duraksamalara yol açabilir. Ayrıca bazı tek gen hastalıkları, örneğin Kistik Fibrozis ile ilişkili CFTR genindeki mutasyonlar, testis içindeki kanalların yokluğu ile bağlantılıdır.
İnfertil erkeklerde tüm kromozomal anomalilerin görülme sıklığı yaklaşık %7 olarak bildirilmiştir. Bu oran, sperm konsantrasyonu azaldıkça artış gösterir. Örneğin, azospermik (menide hiç sperm bulunmayan) erkeklerde bu oran %10–15 arasında iken, oligospermik (menide normalden az sayıda sperm bulunan) erkeklerde %5 civarındadır. Sperm kalitesi normal olan erkeklerde ise bu oran %1’in altındadır. İnfertil erkeklerde en sık görülen kromozomal anomali Klinefelter sendromudur (47,XXY veya 46,XY/47,XXY). Bu sendrom, infertil erkeklerdeki kromozomal anomalilerin yaklaşık üçte ikisini oluşturur. Bu nedenle, tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi veya ciddi oligospermi durumlarında mutlaka karyotipleme (kol damarından alınan kan örneğiyle yapılan kromozom testi) yapılmalıdır.
Cinsiyetin erkek olarak belirlenmesini sağlayan Y kromozomudur. Bu kromozom üzerindeki bazı bölgelerde meydana gelen çok küçük kayıplara mikrodelesyon denir. Mikrodelesyonlar, standart kromozom analizleri ile saptanamaz; bu nedenle daha ileri düzey genetik testler gereklidir. Bu testler, koldan alınan basit bir kan örneğiyle gerçekleştirilebilir. Azospermik veya ciddi oligospermik erkeklerin %7–10’unda Y kromozom mikrodelesyonu tespit edilmektedir. Genellikle kromozomun uzun kolunda görülen bu kayıplar, AZF (Azoospermik Faktör) a, b ve c bölgelerini etkiler. Bu bölgeler, normal sperm üretimi için gerekli genleri içerir. Söz konusu bölgelerdeki kayıplar, genlerin kodladığı işlevlerin yitirilmesine ve sperm üretiminde bozulmalara neden olur.
AZFc bölgesinde mikrodelesyon bulunan erkeklerde genellikle ciddi oligospermi görülür ve bu kişilerin testislerinden cerrahi yollarla sperm elde edilebilir. Ancak AZFa veya AZFb bölgelerinde mikrodelesyon saptanan erkeklerde sperm bulunma olasılığı oldukça düşüktür. Ayrıca, Y kromozomu mikrodelesyonu taşıyan erkekler, bu genetik bozukluğu ve olası klinik sonuçlarını oğullarına aktarabilir. Bu nedenle, bu bireylerde yapılacak tüp bebek tedavilerinde, embriyo transferi öncesinde Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) yapılması önerilir.