
Tüp bebek tekniği ile döllenme; doğal yollardan gebe kalınmasının mümkün olmayacağı durumlarda laboratuvarda gerçekleştirilen döllenme şeklidir. Esas karakterler yani yumurta ve sperm yine öz anne ile babadan alınmaktadır. Değişim yalnızca bu hücrelerin dış ortamda gerekli koşullar altında döllenmesine izin verilmesi ve daha kontrollü olması ile sınırlıdır. Tüp bebek yöntemi ilk başta fazlaca yadırganan bir üreme şekliydi. Bireyler suni yoldan elde edilecek bu döllenmede başka hücrelerin olabileceği düşüncesine kapılmaktaydı. Ancak bu yanlış algı doğru bilgilendirmeyle değişerek kullanılan yumurta ve spermin tamamen anne baba adayına ait olduğu artık herkesçe bilinir hale geldi.
Bugün tüp bebek yöntemi kanıksanmış ve kırsal kesimlerce de başvurulan en değerli üreme yollarındandır. Bebek sahibi olabilmek adına tedavi görmek durumunda olan çiftlerin çok olması, her geçen gün daha çok yeniliğin doğmasını sağlamıştır.
Tıp tedavisi olan bu yöntemde belirli teknikler vardır. Zaruri olarak anne yumurta hücresi ve baba sperm hücresi olmazsa olmaz en esas maddelerdir. Elde edilmiş üreme hücreleri döllenme için bir arada bekletilmektedir. Ya da yumurta hücresi içine sperm enjekte edilerek döllenme gerçekleştirilir. Elde edilen embriyolar yine uygun koşullarda ve zamanda anne adayının rahmine bırakılarak tutunması için uygun adımlar izlenir. Tüp bebek tedavisi kabaca bu şekilde anlatılabilecekken bu tedavinin pek çok alt unsuru vardır. Sperm hücresine ulaşmak, yumurta hücresinin olgunluğu, toplanması ve döllenme şeklinde aşamaları ile başlı başına ayrı bir tıp dünyasıdır.
Baba adayından alınmış sperm hücresi ve anneden toplanan yumurta hücresi döllenme olayı sağlandıktan sonra özel bir katater ile rahim ağzından girilerek rahim içerisine enjekte edilir. Ortalama olarak %50’lik bir kısımda bu işlemden sonra gebe kalınma şansı doğmaktadır. Fakat bu gebeliklerin hepsi normal seyrinde ilerlememekte, düşük, erken doğum, dış gebelik gibi riskler de bulunmaktadır.
Burada başarıyı etkileyecek konularda çiftler aydınlatılmalıdır. Çünkü çiftlerin yaşı, sosyoekonomik olanakları, kurumun donanımı, ekipte çalışanların tecrübesi, vücudun diğer rahatsızlıkları gibi pek çok kıstas bu konuda etkili olacaktır. Bunun için yan koşulları olumsuzluktan çıkarıp ekarte edebilmek gerekir. İyi bir araştırma ile kişinin insiyatifinde olan durumlara yönelik bilgilenmesi gerekir. Kurumu iyi seçmek ve hekimin söyleyeceklerini dikkate almak gerekir. Sonrasında tecrübeli hekimlere güvenmek ve sabırlı olmak gerekmektedir. Gerisi kişilerin engel olamayacağı şartlara gelmiştir.
Bebek sahibi olmak isteyen çiftler çok zaman beklemeden kısırlık tedavisi için jinekoloji uzmanları ile buluşmalıdır. İlerleyen zamanlarda yaş ile artan olumsuz başarı oranı mevcut olacaktır. Bu nedenle yaş, tüp bebek tedavisinde en çok konuşulan konulardan biridir.
Tüp bebek tedavilerinde yaş ile başarı oranları;
Yumurta ve spermin doğal yollarla döllenmemesi sonucu, laboratuar ortamında gerçekleştirilen döllenme yöntemine tüp bebek adı verilmektedir. Bu yöntem, genellikle uzun yıllardır çocuk yapmayı deneyen fakat çocuk sahibi olamayan aileler tarafından tercih edilmektedir. Birçok çiftte olumlu sonuçlar alınmasını sağlayan tüp bebek yönteminde bazı riskler bulunmaktadır. Düşük yapma riski, normal doğumlarda neyse tüp bebek yönteminde de aynıdır. Ayrıca tedavi sürecinde alınan ilaçlar da beraberinde bazı faktörleri de getirebilir. Peki, tüp bebek yönteminin riskleri nelerdir?