
Tüp bebek tedavisinde yumurtanın gelişmesini sağlayan folikül uyarıcı hormon ( FSH ) uygulanmakta olan hastalarda ortaya çıkabilen bir sorun olarak geçer, hiperstimulasyon sendromu. Tüp bebek tedavisi esnasında kimi kadınlar kullandıkları ilaçlara karşı tepki verebilir. Çok denilebilecek bir miktarda yumurta gelişimi elde edilir ise, yumurtalıkların hacimi artar, aşırı uyarılmış olan bu yumurtalıklardan salgılanan yüksek hormon seviyesi sebebiyle de iki hafta içinde kimi yan etkiler kendini gösterebilir. İşte bunlara hiperstimulasyon sendromu denir.
OHSS, genellikle yumurta oluşumunu arttırmak adına yumurtalıkların ilaçlarla uyarıldığı tüp bebek tedavisi yapılan hastalarda ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında ise ovulasyon induksiyonu geçirmiş olan ve yumurta oluşumunun sağlanmasının ardından yapay döllenme işlemi uygulanmış olan kişilerde de bu sendrom ortaya çıkabilmektedir. Fakat genellikle, tüp bebek tedavisi alan kadınlarda hiperstimulasyon sendromu ortaya çıkmaktadır.
Tüp bebek tedavisi yapılan her kadında OHSS, kendini küçük belirtilerle gösterebilmektedir. Bu kişilerin oldukça büyük bir bölümünde meydana gelen belirtiler günlük hayatı çok fazla etkilemeyecek bir biçimde kontrol altında tutulabilir.
Yumurta sayısı oldukça düşük olan ya da çok yüksek olan hastalarda ortaya çıkan hiperstimulasyon sendromu sebepleri net bir şekilde bilinememektedir. Fakat çoğunlukla bu sendromun etkilerinin ağır bir şekilde yaşanması için çok yüksek sayıda yumurta oluşumunun meydana gelmiş olması gereklidir. Gelişen yumurta sayısı artış gösterdikçe, sendromun ortaya çıkabilme riski de o denli çoğalır.
Kadın vücudunda bulunan yumurtalık ve farklı organlar tarafından salgılanan hormonlar, minik kan hücrelerinin geçirgenliğini etkiler. Bu sebepten dolayı da olmaması gereken kısımlarda sıvı birikmesi vuku bulabilir. Sıvı birikmesi ise şişkinlik ve rahatsızlığa yol açar. Bunun yanında da böbreklere giden su azalır ve bu yüzden daha az idrar oluşur ve vücudun sodyum – potasyum dengesi alt üst olur.
Hiperstimulasyon sendromu günlük yaşamını etkileyen ve kişiye rahatsızlık verecek boyuta ulaşan kişilerin muhakkak bir uzman hekime başvurması ve tedaviye başlaması gerekir.
Bu kişilerde:
Şayet ileri derecede bir hiperstimulasyon sendromu mevcut ise hastaya parasentez ismi verilen bir uygulama gerçekleştirilir. Parasentez adı verilen uygulamada teflon bir kateter ile karın boşluğunda birikmiş olan sıvı çekilir. İleri derece OHSS’nin en ideal tedavi yöntemlerinden birisidir.
Yüksek şiddetli belirtilerle kendisini gösteren OHSS uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması ile çoğunlukla birkaç gün içinde hastada belirgin bir iyileşme ortaya çıkar.
Hiperstimulasyon sendromu tedavisinde en şiddetli belirtilere sahip olan kadınlar dahi genellikle 7 – 10 gün içerisinde iyileşir. Bu sendromun ortaya çıkması, IVF programlarında düşük dozlu protokollerinin uygulanması ile azaltılabilir ve belirtilerin daha da şiddetlenmesi engellenebilir. IVF tedavisi gören Polikistik Over Sendromu olan kişilerin normal IVF hastalarına nazaran daha büyük bir risk altındadırlar. Bu sebeple de tedaviye başlanmadan önce muhakkak doktorları ile görüşmeli ve gereken önlemlerin alınması için harekete geçilmelidir.
Hiperstimulasyon sendromu bebek sahibi olmak için tedavi gören kişilerin gebe kalmasını hiçbir biçimde engellemez. Aksine bu sendrom yumurta sayısının çoğalması nedeniyle ortaya çıkar ve yumurta miktarında gerçekleşen artış, tüp bebek tedavisinde oldukça olumlu ve iyi bir durumdur. Bu sebeple de tüp bebek tedavisi esnasında hiperstimulasyon sendromu nedeniyle herhangi bir telaşa mahal yoktur. Belirtilerin şiddetine ve seyrine göre başvurulan doktor kişi için en ideal olan tedavi yöntemini seçecek ve kısa süre içerisinde iyileşme sağlanacaktır.