
Anne adaylarının hamilelik dönemi içerisinde yaşamış olduğu nefes darlığı, özellikle hamileliğin son zamanlarında oldukça yaygın bir şekilde görülen sorunlardan biridir.
Hamilelik ilerledikçe, rahim de büyür. Rahmin büyümesi ile alakalı olarak diyafram yukarı doğru itildiğinden, anne adayının karın ve göğüs boşlukları sıkışır. Bundan dolayı da anne adaylarının nefes alıp vermesi zorlaşır. Hamilelik dönemi içerisinde yaşanan nefes darlığı sorunlarının önüne geçebilmek için, bazı egzersizlerin yapılması tavsiye edilir.
Hamilelik dönemi içerisinde, uterus büyür ve dolaylı olarak da vücut ağırlığı artar. Bu nedenden dolayı da, vücudun duruşunda bir takım değişiklikler oluşmaya başlar. anne adayının vücudunda meydana gelen bu değişimler ise, bel ve sırt ağrılarının görülmesine yol açar.
Nefes egzersizlerine, hamilelik döneminin 3. Ayı itibari ile başlanması uygundur. Ancak bu egzersizlerin düzenli bir şekilde yapılması gerekir. Her anne adayı için uygulanacak nefes alma egzersizleri birbirinden farklı olduğu için, size uygun nefes egzersizleri için mutlaka uzman bir solunum fizyoterapistinden yardım almanız gerekir.

Nefes egzersizlerinin nasıl yapılması gerektiği, hamilelik dönemi içerisinde muhakkak öğrenilmelidir. Doğumun gerçekleşeceği esnada, nefes tekniklerini öğrenmek mümkün olmuyor. Bu sebepten dolayı daha önceden zaman ayırıp, doğumunuzun daha rahat ve sağlıklı geçmesi için egzersizleri öğrenmeye bakın.
Nefes alma – verme tekniklerinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, nefesin burundan alınması ve ağızdan verilmesidir. Anne adayı almış olduğu nefesi çok hızlı bir şekilde alıp vermemelidir. Normal hızda nefes alışverişini sağlamaya dikkat edilmelidir. Nefes alma yöntemleri, anne adayı tarafından kendi kendine de öğrenilebilecek, oldukça kolay ve pratik egzersizdir. Anne adayı otururken veya dik pozisyonda dururken, bu teknikleri uygulayabilir.
Nefes alıp verme yöntemi 3 şeklinde gerçekleşebilir. Bunlar;
1- Göğüs solunumu,
2- Karın solunumu,
3- Göğüs ve karın kombine solunum
Burundan nefes alınırken göğüsün şişirilmesi gerekir. Alınan nefes yavaş bir şekilde ağızdan verilmelidir. Burada asıl dikkat edilmesi gereken nokta, sadece göğsün şişirilmesidir. Bu esnada karın şişirilmemeye dikkat edilmelidir.
Genellikle göğüs solunumundan biraz daha zor olarak görülen bir tekniktir. Ancak pratik yaparak öğrenmesi oldukça kolaydır. Bu solunum şeklini denemek için dik bir şekilde oturun. Burnunuzdan yavaş bir şekilde nefes alarak, karnınızı şişirin. Bu nefes yönteminde de göğüs hiçbirşekilde şişmemeli ve yükselmemelidir.

Doğumda nefes alıp verme egzersizleri 2 aşamaya ayrılabilir.
Birinci aşama, ağrıların başlaması ve rahim ağzının 10 cm’e kadar ulaşmasına kadar geçen süre aşamasıdır. Yani doğumun 1. evresidir.
İkinci aşama ise, rahim ağzının tam açılmasından bebeğin doğuma kadar geçen 2. evredir. Doğumun 2 evresinde de farklı şekilde nefes yöntemlerinin uygulanması gerekir.
Doğumun birinci evresinde sancılarınız oldukça düzenli ve belirli zaman aralıkları ile kendini gösterir. Meydana gelen sancılar, yaklaşık olarak 5 ile 10 dakika da bir hissedilir. Sancının dindiği dönemlerde normal ve yavaş bir şekilde nefes almanız gerekir. Sancı gelmeden dinlenmeniz de önemlidir. Sancının yeniden hissedildiği zamanda ise, göğüs solunumu veya kombine solunum yöntemine başvurmanız gerekir.
Doğumun birinci evresinde karın solunumu yapmamanız gerekir. Sancı yeniden başladığı zaman, bir defa derin bir nefes alın ve daha sonra sancı durana dek normal bir şekilde nefes alıp vermeyin. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, solunumların burundan alınıp ağızdan verilmesidir.
Sancı durduktan sonra, bir defa daha derin solunum yapın ve nefes alma tekniğini tamamlayın. Bir müddet dinlenmeye bakın ve gevşemeye çalışın. Sancı belli periyotlarda yeniden geldiği zaman, bu nefes tekniklerini ve dinlenmeyi tekrarlayın. Bu sayede sancılar azalacak ve bebeğe bol bol oksijen gitmiş olacaktır.
Doğumun ikinci evresinde ise, karın solunumu yapılmaya başlanır. İkinci evre rahim ağzının 10 cm’e kadar açılması ve doğumun başladığı evredir. Sancının başlamış olduğu anda, derin bir karın solunumu yapın ve nefesinizi tutabildiğiniz kadar tutup, doktorunuzun size söylediği şekilde ıkınmaya başlayın. Bebeğin ileri doğru itilmesi gerekir. Ikınma işlemi, nefesinizi tutarak veya ağzınızdan oldukça yavaş bir şekilde nefes vererek de yapabilirsiniz.
Bu aşamada en önemli olan nokta karnınızı şişirmemeniz ve gücü boynunuza değil doğum yoluna doğru yapmanız. Ağrı bitene dek bu ıkınmalara devam etmelisiniz. Doktorunuz ve hemşireler size ne yapmanız gerektiği konusunda telkinlerde bulunacaktır. 2. doğum evresinde göğüs solunumu yapmak yanlıştır. Karın solunumu ıkınmayı kolaylaştırarak doğumun daha hızlı yaşanmasını sağlar. Ağrılar bittiğinde normal nefes alma rutininize dönebilirsiniz. Bu aşamada dinlenmeye başlayabilirsiniz.