top of page

Tüp Bebek ve Meme Kanseri

Kanser genel anlamıyla hücrelerin olması gerektiği yerde değil diğer organlara sıçrayarak orada çoğalmaya devam etmesidir. Meme kanserinin ise nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte süt bezlerinden ve süt kanallarındaki hücrelerin fazlasıyla çoğalması aynı zamanda diğer organlara yerleşmesi muhtemel olan hücrelerin tümör tarzı bir oluşum meydana getirmesidir. Tüp bebek tedavisi ise doğal yollarla bebek sahibi olamayan anne ve babalar için önemli bir yere sahiptir. Bu tedavi babadan alınan sperm ve anneden alınan yumurtaların laboratuvar ortamında döllenmesi sağlamak ve ardından döllenen yumurtaları anneye yeniden aktarmakla oluşturulan bir dizi işlemden oluşur. Fakat annede yumurtayı geliştirmek amaçlı kullanılan birtakım ilaçlar ve hormon iğneleri mevcuttur.



Meme Kanserinin Doğurganlık Üstündeki Etkisi

Meme kanseri kadındaki doğurganlığı azaltan önemli bir faktördür, bu nedenle meme kanseri hastalarımız tüp bebek tedavisine başvurmaktadır. Her yıl kadınların %8 ‘inde meme kanseri görülmektedir.


Her tedavide olduğu gibi meme kanserinde de erken teşhis çok önemlidir ve tedavi başarısının çoğunu da erken teşhis oluşturur. Toplum yapımızda artık bayanlar evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı ertelemektedirler fakat oranlar göz önüne alındığında birçok kadının 40 yaş altında meme kanseri teşhisiyle yüz yüze geldiği görülür. Yani çoğu kadın aslında henüz çocuk sahibi olmadan meme kanserine yakalanmış oluyor. Meme kanseri tedavisine başlayan hastalarda ise doğurganlık oranı gittikçe düşmektedir. Kanser tedavisine başlamış bu tedaviyi geçirmiş olan hastalarımız da doğal yolla gebe kalamadığında alternatif birtakım tedavilere başvurur ki bunlardan en önemlisi tüp bebek tedavisidir.


Meme kanseri tedavisi için hastaya verilen ilaçlar doğurganlığı önemli ölçüde aşağılara çekmektedir mesela kemoterapi gören hastalarımızda erken menopoz görülmektedir bu da doğurganlığı başlı başına yok eden bir durumdur. Günümüz koşullarında kemoterapi görmeden önce yumurtalıkları bazı ilaçlar kullanarak baskılanabilir bu da erken menopoz ihtimalini %10 düşürebilir. Kanser tedavisi sonrası yumurtalıkları tamamen korumak pek mümkün değildir.


Tüp Bebek Tedavisinde Embriyo Dondurma İşlemi

Tüp bebek tedavisiyle oluşturulan embriyolar dondurulabilirler ve uzun yıllar boyu saklanabilirler. Meme kanseri tedavisi gören hastaların hastalığı atlatıp gebe kalmaya karar vermesiyle birlikte geçmişte alınıp saklanan embriyolar çözülür ve anne rahmine transfer yeniden transfer edilir. Sağlıklı embriyonun vücuda yeniden kazandırılmasının ardından da büyük oranda gebelik gerçekleşir. Fakat hastamız eğer evli değilse Türkiye koşullarında embriyo transferini gerçekleştirmez çünkü yasalar buna engel olur.


Embriyo dondurma işleminin olumsuz bir özelliği ise bu işlemin yaklaşık olarak 1 ay sürmesidir fakat kanser teşhisi koyulmuş ve tedaviye henüz başlamamış hastaların bu süreci beklemesi ve tedaviyi ertelemesi çok daha büyük sorunlara yol açarak hastalığın ilerlemesine neden olabilir. Ayrıca tüp bebek tedavisi ilk seferde başarı oranını çok yüksek tutmaz hatta ilk denemede şans oranı %40 civarındadır. Bu nedenle dondurulan embriyo sayılarının fazla olması gerekmektedir; çünkü tedavi tamamlanıp tüp bebek tedavisine başlansa bile ilk seferde gebe kalma şansı azdır. Hasta bu süreçte çok büyük psikolojik buhranlar geçirebilir. Hem meme kanseri tedavisi yıpratıcı olabilir hem de tüp bebek tedavisi. Her şeye rağmen sorunları atlatıp bebek sahibi olmak isteyen çiftler bu sefer de ilk tedavide gebelik durumu bekler fakat bu da gerçekleşmediğinde tamamen hayal kırıklığına uğrayacaktır. Birden fazla deneme yapılabilmesi için de çok fazla embriyo saklanması gerekir ve tabi ki bu da çok fazla hormon ilacı anlamına gelmektedir. Hormonlar arttıkça vücuttaki östrojen de artar, artan östrojen meme kanseri hastalığı bulunan kadınlarda tümörün daha da büyümesine yol açar.


Eğer meme kanseri tedavisi gören bir hasta tüp bebek tedavisi görmek istiyorsa kullanılan ilaçların östrojen seviyesini çok fazla etkilemeyen ve artırmayan ilaçlar tercih edilmelidir.


Tüp Bebek Tedavisi Meme Kanseri Riskini Artırır mı?

Yapılan araştırmalarda tüp bebek tedavisi gören hastaların meme kanseri artışına neden olduğu gibi bir bulgu bulunmamıştır. Fakat kullanılan hormon ilaçları insanların aklına acaba sorusunu getirmektedir. Acaba verilen hormon ilaçları kanser hücrelerini tetikler mi? Buna anlamlı bir istatistiksel sonuç bulunamamıştır. Kadın ilk doğumunu ileriki yaşlara sakladığında bu onun meme kanseri riskini de artırır. Doğum sayısı arttıkça meme kanseri riski de azalmıştır. Yaş yine tüp bebek tedavisinde çok önemli bir yere sahiptir. Yapılan araştırmalarda 24 yaşın altında tüp bebek tedavisine başlayan hastaların meme kanseri riskinin çok az sayıda arttığı görülmüştür. Yine de genel anlamda bakıldığında infertilite (gebe kalamama) tedavisi gören hastalarda meme kanserine yakalanma oranı % 18 iken infertilite tedavisi görmeyen hastalarda bu oran %12’dir. 40 yaşını geçmiş ve tedaviye başlayan hastalarda ise risk görülmemiştir.


Tüp bebek tedavisi ortaya çıktığı zamandan bu yana kullanılan hormon ilaçlarının etkisi sürekli sorgulanan ve gündemde olan bir sorun haline gelmiştir. Baş risk olarak meme kanseri ve yumurtalık kanseri ele alınmıştır. Şimdiye kadar çok net bir araştırma yapılamamasının nedeni ise zaten yeni olan tüp bebek tedavisinde gözlem süresinin ve gözlenecek hasta sayısının az olmasıdır. İlerleyen zamanda artan süre ve hasta ile bağlantılı olarak ele daha fazla kesin bilgi geçeceği düşünülmektedir. Tabi ki meme kanseri riskini artıran asıl nedenler kalıtsal özellikler ve yaşam tarzıdır. Tüm etkilerin yok sayılmasının ardından ancak hormon ilaçlarının meme kanserine etkisi araştırılabilir. Tabi ki hormon ilaçları meme kanserinde etkili olabilir ancak yıllar boyu yapılan gözlemde meme kanserine yakalanan hastaların çoğunun henüz doğum yapmamış veya gebelikle ilgisi olmayan bayanlar olduğu görülmüştür.


Ortaya çıkan sonuç ise aslında doğum yapmayan ve emzirmeyen kadınların hastalanma oranı yüksektir. Tüp bebek tedavisiyle hamile kalan, doğum yapan ve emziren anneler için tedavi bir nevi koruyucu olacaktır. Hatta bu nedenden dolayı tüp bebek tedavisinin meme kanseri riskini azalttığı bile söylenebilir.

Tüm araştırmalara ve tartışmalara rağmen denebilir ki tüp bebek, meme kanseri için ciddi boyutlarda bir risk oluşturmamaktadır. Tüp bebek tedavisi 90’lı yıllarda artmaya başladığından ve bir kanser hücresi yaklaşık 7 yılda 1 cm3 boyutuna ulaşması nedeni ile aradan biraz daha zaman geçmesi ve o dönemde tüp bebek tedavisi gören kadınların incelenmesi gerekir. Aslında tüp bebek tedavisi görün ya da görmeyin meme kanseri riski sadece kadın olmanız sebebi ile bile hayatınızdadır. Tabi ki günlük yaşantınızda da bu durumu etkileyecek riski artıracak birçok sebep vardır.


Önemli olan bu riskin farkında olup düzeni kontrollerden geçmek ve evde kendinizi kısa zaman aralıklarında muayene etmenizdir. Bununla birlikte aslında stres faktörü hiç de yadsınamayacak kadar önemlidir. Çocuk sahibi olamayan ve bu açıdan psikolojik birçok sorun yaşayan anne adayı sadece kanser değil diğer stresin tetiklediği tüm hastalıklarda risk altındadır. Hem kanser tedavisinde hem tüp bebek tedavisinde önemli olan en az hasarla ve en az stres seviyesiyle bunların üstesinden gelmektir. Alınan tedavilerin yanında mutlaka güvendiğiniz ve rahat hissedebildiğiniz bir uzman doktordan psikolojik yardım alınız. Emin olun ki hem tedaviyi hem hastalığı çok daha kısa sürede ve çok daha çabuk atlatmanız için bu yardımlar büyük önem taşır.

Comments


bottom of page