top of page

Tüp Bebek Tedavisinde Sigara ve Zararları

Tüp bebek ve sigara

Hamile kalmak için uğraşan bir anne adayının, sigara içmesi,  tüp bebek tedavisi için ve gebelik gerçekleşir ise, bebeğin gelişimi için doğru değildir. Sigara kullanmak, hamileliğin oluşmasını güçleştiren bir etkendir. Anne adayı sigaraya çok bağımlı ise, günde beş taneye dek içmesine izin verilebilir ancak bu da sakıncalı bir rakamdır.


Sigaranın olumsuz etkileri kanıtlanmıştır. Gebeliğe olumsuz olan etkileri ise zaten bilinmektedir. Sigaranın içinde neredeyse dört binden fazla insanın sağlığını olumsuz yönde etkileyebilecek madde bulunmaktadır. Bağımlılığa sebep olan etkisi ise, içindeki nikotinden dolayıdır. Nikotin, bebeğe giden kan miktarını azaltır. Bu sebeple de erken doğum ve düşük yapma ihtimaline  neden olabilmektedir. Yine plasentanın bebek doğmadan ayrılmasına ve hamilelikte tansiyonun yükselmesine yol açabilir. Bu etkenler hem fetus, hem de anne adayının sağlığını kötü şekilde etkileyebilir. Anne adayında meydana gelen solunum sorunları, doğum sezaryenle gerçekleşecek ise, anestezi kaynaklı riskler sigara kullananlarda daha yaygın şekilde meydana gelir.


Sigara tüketiminin üreme sağlığını da olumsuz etkilediği uzmanlar tarafından kanıtlanmış bir gerçektir, günümüzde erken menopoza sebep olan pek çok sebep bilinmese dahi bilinen sebepler içinde sigara tüketimi ilk olarak akla gelendir. Sigara kullanmak yumurtalık potansiyelini kötü yönde etkiler. Bu sebepten dolayı da hamile kalma ihtimali azalır. Gene damarlara olan etkisi sebebi ile hamileliğin yerleşeceği rahim iç tabakası sigaradan dolayı hasara uğrayabilir. Hamile kalmak için uğraşan bir anne adayının sigara ve alkolden uzak durması, kahve ve kolalı içecekleri fazla tüketmemesi tavsiye edilir. Kahve ve kafeinli içeceklerde kafein bulunduğu için günde iki bardak-fincan sınırının aşılması uygun değildir.


Tüp bebek tedavisinde başarıyı yükseltmek için anne ve baba adaylarına bu tavsiyelerde bulunulması gerekir. Tüp bebek tedavisinde başarı oranını yükseltmek için pek çok vitamin ve destekleyici ilaç kullanılmaktadır. Bu vitaminlerin yararı tartışmaya açık bir konudur, fakat sigaranın tedavi dönemini olumsuz etkilediği kesin olarak kanıtlanmıştır. Tüp bebek ya da kısırlık tedavisi uygulanan anne ve baba adaylarında hem kadının, hem de erkeğin sigaradan uzak durması son derece önem teşkil eder. Erkekte sperm kalitesi, kadında ise yumurta kalitesi ve rahim içi sigara tüketiminden dolayı olumsuz bir şekilde etkilenir. Bu sebeple tüp bebek tedavisinde de hem erkeğin, hem de kadının sigara tüketimi başarı ihtimallerini azaltır. Çok meşakkatli, ekonomik açıdan külfet teşkil eden bir dönem olan tüp bebek tedavisi öncesi anne ve baba adayları sigarayı bırakmalı, tedaviye bu bırakmadan sonra başlanmalıdır.


Hamilelikte ilk üç ay dahil kozmetiklerin ve saç boyatmanın bugüne dek gösterilmiş olumsuz bir etkisi yoktur. Çay gibi kafein içeren içeceklerin çok fazla içilmediği müddetçe bir zararı bulunmamaktadır. Bitki çaylarının bir çoğu da hamilelikte tüketilebilmesi sakıncalı değildir. Fakat adaçayı, fesleğen, ahududu, keten tohumu çayları çok fazla içildiği takdirde düşük ve erken doğum oranlarını yükseltebilir. Ancak hamile anne adayının bir tane adaçayı içmesinden dolayı endişe duymasına da gerek yoktur. Bu gibi içecekler sadece çok fazla tüketimde zararlı olabilir. Kırmızı bitki çaylarının herhangi bir zararı bulunmamaktadır.


Yeşil çayın da hamilelikte fazla tüketilmemesi tavsiye edilir. Alkol ve her türlü bağımlılık yapması mümkün olan madde, hamile kalma ve hamilelik döneminde tüketilmemelidir. Bu çeşit maddeler anne adayının sağlığını olumsuz yönde etkiler. Erken doğum, gelişme geriliği ve bebeğin anne karnında ölümüne yol açabilir. Hamilelikte hipertansiyon, preeklampsi riski artar. Hamilelik esnasında alkol tüketimin bebek gelişimi üzerinde ciddi etkileri ortaya çıkabilmektedir. Alkol tüketimi neticesinde bebekte ciddi gelişim geriliği, yüz anormallikleri ve zeka geriliği meydana gelebilmektedir. Bu duruma özel olarak ‘’fetal alkol sendromu’’ ismi verilmektedir. Hamilelikte hangi oranda alkol tüketimi bebekte hasara sebep olduğu tam olarak bilinmemektedir. Bu sebeple alkol alımı hamilelikte tavsiye edilmez. Hamilelik sürecinde uyuşturucu maddelerin tüketimin bebeğin gelişiminde gerilemeye yol açar. Bağımlılıkların anne karnında bebek ölümü ve yeni doğmuş bebekte yoksunluk krizlerine sebep olabileceği kanıtlanmıştır.


Sigara içerisinde çok çeşitli zehir türleri bulunur.

Sigara sağlıklı bir insanın dahi sağlığını önemli derece etkileyecek kadar zehirli bir şeydir. Bunun yanında, bağımlılığa sebep olan bu madde, tüm uzuvları ve organları oturmuş, yetişkin bir kişi için önemli boyutta hasarlara sebep olurken, henüz yeni gelişimi başlayan, dahası gelişmesi istenen bir bebek için tıpkı bir ölüm makinesi işlevi görür. İçinde bilimsel olarak da kanıtlanmış birçok zehirli madde bulunur. Fare zehrinden böcek öldürücü zehirlere, insan sağlığına en zararlı gazlara kadar barındırdığı maksimum sağlıksız nesneleri kapsar.


Sigara alışkanlığı bebek sahibi olmak isteyip tüp bebek tedavisi uygulayan anne ve baba adayının başarıya ulaşmasını oldukça olumsuz şekilde etkiler. Bu etkiler aşağıda sıralanmıştır:



Sigara tüp bebek tedavisini her zaman olumsuz yönde etkiler

Tüp bebek tedavisi de çoğunlukla bir nedenden kısırlık görülen durumlarda uygulanır. Baba ya da anne adayından dolayı oluşan kısırlıklar olabilir, bunun yanında bazen yaşın çok ileri olmasından meydana gelen nedenler ya da anatomik özellikler sebebi ile hamileliği oluşmayan kadınlar tüp bebek tedavisine başvurarak bebek sahibi olma isteklerini gerçekleştirmek isterler. Tüp bebek tedavisi için girilen dönem oldukça hassastır. Anne adayının yediği her şeyin bebeğin gelişimini ya da tedaviyi etkilediği dönemde, anne adayının sigara içmesi tedaviyi nasıl etkiler, bunu düşünmek aileye bırakılmalıdır.


Sigara tüketimi üreme fonksiyonlarını azaltır

Sigara normal koşullarda dahi östrojen hormonunun salınımını kötü bir yönde etkiler. Tüp bebek tedavi döneminde tedavinin olumlu cevap vereceği bir halde olumsuz bir hale girmesine neden olacaktır. Yalnızca hormonlar üzerinde değil, yumurtalıklar üzerinde de sigaranın sebep olduğu olumsuz etkiler bebeğin oluşumunu engelleyebilir. Sigara kullanımı olmayan anne adaylarında dahi şayet 35 yaşın üzerindeyse tüp bebek yoluyla hamile kalma ihtimali %20 ve 30 dolaylarında iken bu oran sigara tüketimi ile yarıya indirilip tedavide tamamen başarısız olmaya sebep olabilir. Sigara tüketimi yumurtalıkları ve üreme işlevlerini ciddi ölçüde zayıflatır. Menopoz dönemin de erken bir şekilde yaşanmasına da yol açar. Bu sebepten dolayı da yoğun bir şekilde sigara kullanan anne adaylarının daha erken menopoza girdikleri görülür.

Sigara hamilelikte ciddi sorunlara sebep olur.

Bütün bunlara ilave olarak, sigaranın içinde bulunan kimyasallardan dolayı kromozomlarda ve hamileliklerde anomalilere yol açılabilir. Anne adayının yaşı ne denli genç olursa olsun, sigara tüketimi çok fazla ise yumurtalıklarda genetik olarak aktarılabilecek anomaliler ve sağlam olmayan bebek oluşumları, düşük yapma oranı ve ölü bebek doğurma oranı yükselecektir. Bu şu demektir, sigara kullanımı devam ettiği müddetçe tüp bebek aracılığı ile hamile kalınsa bile bebeğin düşme riski ya da anormal bir bebek doğurma ihtimali mevcut olur. Bu sebepten dolayı sigara kullanan bir anne adayı ya sigarayı bırakacaktır ya da bebeği için bu risklere girecektir. Zaten tüp bebek tedavisi bebek olmasını çok isteyip de bunu başaramayan bireyler için uygulanan bir tedavidir. Sigarayı bırakmak göze alınamıyor ise, hiçbir şekilde tüp bebek tedavisine başlamamak daha doğru olacaktır.


Sigara sperm sayısını azaltır

Sigara tüketimi anne adaylarına olduğu kadar baba adaylarının üreme sistemine de olumsuz şekilde etki eden bir etkendir. Spermlerin sayısı sigara tüketiminin sıklığına göre azalır, sperm hareketliliği düşer ve şekillerinde, işlevlerinde normal olmayan durumlar ortaya çıkabilir, mutasyonlara yol açılabilir. Bu durum tabii ki tüp bebek oluşumunu da olumsuz yönde etkiler. Bu nedenden dolayı böyle bir dönemde ne annenin ne de babanın herhangi bir şekilde sigara tüketimini yapmaması gerekir. Adaylardan birinin kullanması ve diğerini pasif içici konumuna da sokması doğru değildir.

Comments


bottom of page