top of page

Tüp Bebek Tedavisinde Doğru Bilinen 11 Yanlış

Tüp bebek tedavisi hakkında toplum tarafından yaygın olarak inanılan, yanlış düşünceler mevcuttur. Bu yanlış inanışların büyük bir kısmı yeterli bilgi sahibi olamama sebebiyle düşünülür. Bir kısmı ise eski tüp bebek tedavileri dolayısı ile mevcuttur.



1 ) Tüp bebek oldukça zor ve ağrılı bir tedavi yöntemidir!

Bu düşünce oldukça yanlıştır. Tüp bebek tedavisi günümüz teknoloji şartları ile oldukça pratikleşmiş bir tedavi biçimidir. Fiziksel olarak herhangi bir zorluğu bulunmaz. Kullanılan ilaçların sayısı azalmış, yan etkileri azalmış, hatta tedavi süreçleri hastaların günlük ve iş yaşamlarını etkilemeyecek şekilde kısaltılmıştır. Anne adayına yapılan iğne sayısı olabildiğinde düşürülmüştür. Tüp bebek tedavisi 15 günde tamamlanabilen oldukça başarılı ve pratik bir tedavi yöntemidir.

Hastalar, tedavinin hiçbir aşamasında ağrı ya da acı hissetmezler.


2 ) Tüp bebekte ikinci deneme daha başarılıdır!

Tüp bebek tedavilerinde ilk üç tedavi aynı başarı oranına sahiptir. Üç denemeden sonra başarı oranları düşer. İkinci denemede başarı şansını arttırdığı düşünülen durum ise, ilk tedavide başarılı olamama sebeplerinin daha ayrıntılı olarak araştırılması, tedaviye çiftin uyumluluğunun artması, ilaç ayarlamaların doğru yapılması gibi faktörler olabilmektedir.


3 ) Tüp bebek tedavisi ardından kadın yataktan kalkmamalıdır!

Tüp bebek tedavisi tamamlandıktan ve embriyo transfer bitikten sonra yatmanın gebelik şansını arttırdığı düşünülür. Ancak bu düşüncenin herhangi bir şekilde bilimsel karşılığı yoktur. Transfer aşamasında yerleştirilen embriyolar ayağa kalkmakla düşmez. Hatta tam ters etkiye sebep olur. Sürekli yatan kadın strese girer, stres, gebeliği olumsuz olarak etkileyen, kanıtlanmış bir faktördür.


4 ) Tüp bebek tedavisi çoğul gebeliklere yol açar!

Tüp bebek tedavilerinde çoğul gebelik riski fazladır. Ancak her tüp bebek denemesinde çoğul gebelik durumu gerçekleşmez. Bu riski önlemek amacıyla çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. 35 yaşının altındaki kadınlara her denemede tek embriyo transferine izin verilir. Farklı durumlarda ise en fazla iki embriyo transferi yapılır. Bu şekilde çoğul gebelik riski minimuma indirilmiştir.

Çoğul gebelikler, tüp bebek tedavilerinde istenmeyen bir durumdur. Çoğul gebeliklerin bebek için ve anne için çeşitli risklere yol açtığı bilinmektedir.


5 ) Her yaşta tüp bebek ile çocuk sahibi olunabilir!

Kadının üreme potansiyeli, yaşın ilerlemesi ile beraber düşer. Kadınların büyük bir kısmı, ‘’nasılsa ilerde tüp bebek yaparız.’’ Şeklinde bir düşünce ile çocuk sahibi olma yaşlarını ertelememelidir. Çünkü yaşın ilerlemesi ile tüp bebekte tedavi şansı da düşer. Kadın 30 yaşına kadar doğurganlığını korurken, 30 yaşından sonra üreme şansı git gide azalır. 40 yaşında ise üreme şansı oldukça belirgin bir biçimde azalmıştır. Bu sebeple de çocuk sahibi olma düşüncesi, tüp bebek tedavisine güvenilerek ertelenmemelidir.


6 ) Tüp bebek tedavisinde başkalarının spermi ya da yumurtası karışabilir!

Güvenilir ve başarılı gebelik oranlarına sahip tüp bebek merkezlerinin yumurta ya da sperm karıştırabilme hatasına düşme gibi bir lüksleri yoktur. Tüm plan ve programlama bu hatanın gerçekleşmemesi üzerine kuruludur. Bu sebeple kimlik kontrolleri oldukça sıkı tutulur. Her aşamada ya da her tedavide bu kimlik kontrolleri birden fazla kişi tarafından yapılır. Embriyoloji laboratuvarları yüksek güvenlik sistemlerine sahip bölgelerdir. Girişler ve çıkışlar herkese açık değildir. Oldukça sayılı kişi bu bölgeye girebilir. Ve bu alanlar yirmi dört saat boyunca kamera ile takip edilmektedir.


7 ) Hiç sperm hücresi olmayan erkeğin baba olma şansı yoktur!

Günümüzde gelişen teknoloji ile beraber sperm bulma yöntemleri oldukça geliştirilmiştir. Çeşitli yöntemlerle erkekten sperm elde edilebilir. Mikroenjeksiyon yöntemi ile de bulunan tek bir sperm ile gebelik şansı yakalanabilir.


8 ) Tüp bebekte başarı oranları %100 dür!

Hiçbir yardımcı üreme yöntemi, yüzde yüz garanti veremez. Tüp bebek tedavileri en yüksek başarı oranlarına sahip tedavi yöntemidir. Ancak başarı oranı yüzde yüz değildir. Tüp bebek tedavilerinde başarı oranları yaklaşık olarak%65’tir. Bu başarı oranını yükselten ve azaltan faktörler vardır. Bu faktörler arasında en önemlisi ise kadının yaşıdır. Bu sebeple merkeze tedavi için başvuran bir çifte, sahip oldukları başarı oranları hakkında gerçekler söylenmelidir.


Tüp bebek tedavisi ile dünyaya gelen bebeklerin sayısı dünyada 6 milyonu aşmış bir durumdadır.

Her geçen gün tüp bebek ile dünyaya gelen bebeklerin sayısı artmaktadır.


9 ) Tedavide kullanılan ilaçlar kanser riskini arttırır!

Bu düşünce sebebi ile çiftler tüp bebek tedavisine başvurmaktan oldukça çekinir. Ancak tedavide kullanılan ilaçlar ve yapılan uygulamalarla ilgili yapılan araştırma ve çalışmalar tüp bebek tedavisinin kansere yol açmadığını kanıtlamıştır.


10 ) Gebelik oranı herkes için aynıdır!

Her tedavide başarı şansı farklıdır. Bunun sebebi çiftin hangi hastalıklara sahip olduğu, yaşı ve diğer özellikleri ile ilgilidir.


11 ) Tüp bebek tedavisi erken menopoza yol açar!

Kadınların büyük bir kısmı bu düşünce sebebiyle de tüp bebek tedavisinden çekinmektedirler. Bu düşünce oldukça fazladır. Ancak hastaların bu konuda şüphe etmelerine gerek yoktur. Kadının yumurtalıkları ya da yumurtaları tedavi sebebiyle olumsuz etkilenmez. İlaç tedavisi ile yumurtalar geliştirilir ve toplanır. Mevcut yumurta sayısının azalmasına yol açacak herhangi bir müdahale yapılmaz.

Comments


bottom of page