top of page

Miyomlar Hamileliğe Engel Olur mu?


Miyomlar, rahim dokusundan kaynaklanan sebepler ile rahim düz kaslarında meydana gelen iyi huylu tümör ya da kitlelerdir. Miyomlar aynı zamanda leyomiyom, leyomiyomata ve fibromiyom olarak ta adlandırılırlar. Kadınlarda sıklıkla görülen miyomlar hormonal ve genetik faktörlere bağlı olarak oluşmaktadırlar. Birçok kadın gebelik için doktora gittiğinde, standart muayene sırasında miyom olduğunu öğrenebilir.  Rahim dokusundaki genetik değişiklikler östrojen ve progesteron hormonlarını da etkiler. Kadınlarda östrojen ve progesteron hormonlarının artması miyomların da büyümesine neden olmaktadır. Bu sebeple genellikle üreme çağında ve gebelikte 2–3 kat büyüme gösterirler. Kadınların hamile olduğu dönemlerde miyomların tespit edilmesi, hastaların daha özenli bir şekilde kontrol altında tutulmalarını gerektiren konulardan bir tanesidir. Miyomlar rahim düz kaslarında oluşabileceği gibi rahim dışına doğru ya da yumurtalıkların olduğu bölgede oluşabilmektedir.


Miyom Çeşitleri Nelerdir?

Miyomlar rahim içerisindeki bulunduğu yerlere göre farklı çeşitlerde karşımıza çıkmaktadır. Bunlar submuköz miyomlar, intramural miyomlar ve subseröz miyomlardır.


  • Submuköz Miyomlar: Rahmin iç yüzüne doğru gelişen miyomlardır. Kadınlarda görülen miyomlar arasında en az rastlanan miyom tipidir.  En az rastlanan miyom olmasına rağmen en fazla kanamanın gerçekleşmesini sağlayan miyom tipi de budur. Adet kanamalarının daha fazla olmasına ve adet sürenin uzamasına sebep olmaktadırlar.


  • İntramural Miyomlar: Bu tür miyomlar rahim kas dokusu içinde yerleşen miyomlardır. En çok görülen miyom çeşididir. Adet süresinin uzamasına neden olurlar ve adet kanamalarının artmasını sağlarlar. Karında ağrıya neden olurlar ve rahimde büyümeye yol açarlar. Sık idrara çıkma gibi sonuçlar da doğurur.


  • Subseröz Miyomlar: Rahmin dış yüzeyine doğru ortaya çıkan ve büyüyen miyomlardır. Diğer miyom tiplerindeki gibi büyük kanamalara neden olmazlar. Karın ağrısı, sırt ağrısı, kabızlık ve sık idrara çıkma gibi belirtileri vardır.


Gebeliğin Miyomlara Etkileri

Miyomlar rahim hücrelerini büyüttükleri için gebelik anında miyomların da büyümelerini değiştirebilir. Bazı miyomlar hamilelik sırasında herhangi bir değişikliğe yol açmazken bazı miyomlar büyüme göstermektedir. Büyüme gösteren miyomların oranı büyüme göstermeyen miyomlara göre daha sık karşılaşılan bir durumdur. Hamile kalındığında 5 cm den büyük olan miyomların büyüme göstermesi daha yüksek ihtimaldir. Miyomlar genellikle hamileliğin ilk üç ayı içerisinde büyüme gösterirler. Daha sonraki aylarda bu büyüme daha yavaş olarak seyretmektedir.


Miyomların Gebeliğe Etkileri

Miyomların hamile kalınmasını engellediği yönünde kesin bir bilgi olmamakla beraber, hamile olan kadınların hamile kalma sürecinde, hamilelik boyunca ve sonrasında bazı riskler taşıdığı bilinmektedir. Hamile kalmak için geçen süre boyunca miyomlar bulunan kadınlar, miyom rahatsızlığı olmayan kadınlara göre daha sık sorunlar yaşayabilmektedirler. Düşük riskinin artması, bebeğin büyümesinde ve gelişmesinde gerilikler yaşanması, erken doğum riskinin artması, bebeğin anne karnındaki duruş bozuklukları gibi sorunlar miyomu olan kadınlarda daha sık karşılaşılan sorunlardandır.


Miyomlar Hamile Kalınmasını Engeller Mi?

Hamilelik sürecinden önce kadınlarda oluşan miyomların hamilelik sırasında bazı etkileri bulunabilmektedir. Kişinin gebe kalmasını ya da gebelik boyunca oluşabilecek problemler, miyomların rahim içinde yerleşim yerlerine, sayılarına ve büyüklüklerine bağlı olarak değerlendirilirler. Kaviteye yakın olan yerdeki miyomlar gebelikte düşük riskini arttırırken, çok özellikli bir alanda yerleşmeyen miyomlar gebelik için herhangi bir tehlike oluşturmazlar. Ancak hamilelik boyunca karın ağrısı gibi şikâyetler ile karşılaşılabilir.


Miyomun Tedavi Yöntemleri

Miyomlar kadın doğum uzmanları tarafından jinekolojik muayene sonucunda tespit edilirler.  Ultrason ve MR gibi radyolojik yöntemler ile de kolaylıkla tespit edilmektedirler. Miyomların bulundukları bölge, kişinin yaşı, miyomun büyüyüp büyümediği, menopozda olup olunmadığı gibi sebepler göz önünde alınarak tedaviye karar verilir. Genç hastalarda herhangi bir şikâyet oluşmasa bile yapılan tetkiklerde sürekli olarak miyomların büyüdüğü tespit ediliyorsa ileride daha büyük sıkıntılara yol açmaması için uygun olan tedavi yöntemlerinden birisine karar vererek tedaviyi gerçekleştirmek gerekmektedir. Miyomların farklı tedavi şekilleri bulunmaktadır. Miyomların durumuna göre hekim tarafından uygun görülen yöntem ile tedavi uygulanır.


  • Hormon tedavisi ile hastaya östrojen düzeyini düşüren ilaçlar verilerek miyomların küçülmesi sağlanır. Aynı zamanda miyomlar küçülürken miyomu besleyen damarlarda da incelme gerçekleşir. Fakat bu ilaçlar ile gerçekleştirilen tedavi yöntemleri geçici çözümdür. İlerleyen zamanlarda ilaçlar bırakıldığında miyomlar aynı hız ile tekrar büyümeye devam ederler. İlaçların uzun süre kullanılması da kemik erimesine sebep olmaktadır.


  • Miyomektomi, hastaya genel anestezi verilerek rahimdeki miyomların tamamının çıkartılmasına dayanır. Rahim alınmadan gerçekleştirilen bir tedavi yöntemi olduğu için özellikle genç yaştaki bayanlar için doğurganlık konusunda büyük bir avantaj sağlar.


  • Histeroktomi yönteminde genel anestezi ile rahmin tamamı dışarı çıkartılır. Genellikle menopoza girilmiş durumlarda ve hamilelik istenmeyen durumlarda kullanılan bir yöntemdir. Rahmin tamamı alındığı için tüm miyomlar alınmış olur, yumurtalıkların alınması ile yumurtalık riskine yakalanma riski de ortadan kalkmış olur. Günümüzde rahim miyomları için en çok uygulanan yöntemler arasındadır.


  • Perkütan Ablasyon, miyomlar ya da tümörlerin radyolojik görüntüleme yardımı ile ciltten özel bir iğne ile girilerek tahrip edilmesi ve parçalanmasına dayalı bir yöntemdir. Tedavinin başarılı olması için sayı olarak az miyomların bulunması gerekmektedir.


  • Embolizasyon, hastaya lokal anestezi verilerek hastanın kasığından ince bir kateter yardımı ile rahmi besleyen atardamarlara girilmesi ve damarı tıkayıcı işlemlerin yapıldığı bir tedavi yöntemidir.  Miyomlar damarlarında tıkanma olduğu için zamanla küçülürler.


  • Yüksek Yoğunluklu Odaklanmış Ultrason yönteminde, Ultrason ve MR gibi radyolojik cihazlar eşliğinde miyomların sahip oldukları dokulara ulaşılması ve bu dokuların yakılması işlemleri gerçekleştirilir. Miyomların tamamen yakılabilmesi için bu yöntemin bir kaç kez tekrar edilmesi gerekebilir. Yan etkileri ve komplikasyonları az olan bir uygulama olduğu için miyomların tamamen yakılmasını sağlayana kadar uygulanabilir.

Comments


bottom of page