İlaçsız Tüp Bebek Ne Anlama Gelir?
Bebek sahibi olmayı arzulayan anne baba adaylarının, cevap aradıkları soruların başında hangi yöntem ile bu isteklerini gerçekleştirebileceklerdir. Bilinen tüp bebek tedavi yöntemlerinde, yumurtaların olgunlaşmasının ardından yumurtalar işlenmek üzere toplanır. İlaçsız tüp bebek yönteminde(IVM) ise yumurtalar olgunlaşmadan toplanır. Ve bu toplanan yumurtalar laboratuvar koşullarında olgunlaştırılmak üzere işleme tabii tutulurlar. Yumurtaların olgunlaşmasına yardım amacıyla verilen ilaçlar bazı hastalara zarar verebilmekte ve tedaviyi olumsuz şekilde etkileyebilmektedir. Hipersitümülasyon denen bu durum bazen ciddi sorunlar yaratabilmektedir. Bu sebeple, ilaçsız tüp bebek yöntemi ile hastalar tedaviyi ilaç kullanmadan sürdürebilir ve vücutlarına herhangi bir zarar gelmesini önleyebilir.
İlaçsız tüp bebek tedavisi esnasında bazen çok makul bir oranda, hormon tedavisi uygulanır. Bazı durumlarda çok az uygulanan hormon hiç uygulanmayabilir. Büyümesi takip edilen yumurtalar ulaşması gereken boyuta ulaştığında genel anestezi aracılığı ile iğne yardımıyla toplanır. Toplanan bu yumurtalar laboratuvar koşullarında belirli sıvıların içinde bekletilir ve olgunlaşmaları gerçekleştirilir. Bundan sonraki aşamada baba adayından elde edilmiş olan sperm, mikroenjeksiyon yardımı ile yumurtalara enjekte edilir. Bu sayede elde edilen embriyolar, rahmin içerisine son aşama olarak yerleştirilir.
2012 yılında İngiltere’de ilaçsız tüp bebek yöntemi ile ilgili bir araştırma yapıldı. Bu araştırmaya göre ilaçsız tüp bebek tedavisine tabii tutulan 97 kişi ile ve klasik yöntemle IVF tüp bebek tedavisi yapılan 97 kişi karşılaştırılmıştır.
Araştırmanın neticesi ise:
İlaçsız tüp bebek yönteminde implantasyon oranı yani embriyonun rahime tutunma oranı normal tüp bebek yöntemine göre daha düşük bulunmuştur. (%19.4’e karşılık %12.9)
İlaçsız tüp bebek tedavisinde gebelik oranı normal tüp bebek yöntemine göre daha düşük bulunmuştur. (%50.5’e karşılık %19.6)
İlaçsız tüp bebek yönteminde canlı doğum oranı normal tüp bebek yöntemine göre daha düşük bulunmuştur. (%44.3’e karşılık %16.5)
Normal tüp bebek uygulanan hastaların %8’inde OHSS meydana gelirken, ilaçsız tüp bebek uygulanan hastaların hiçbirisinde OHSS meydana gelmemiştir.
İlaçsız tüp bebek yönteminin en önemli uygulanım alanı ilaçlara aşırı cevap veren Polikistik Over Sendromlu anne adaylarıdır. Bu gibi durumlar mevcut ise, ilaç kullanımı olmadan IVM ile tüp bebek uygulamasının gerçekleştirilmesi ve bu sayede aşırı hassas yumurtalıklara sahip olan anne adaylarında OHSS yani, Ovarian Hiperstimülasyon Sendromu ismi verilen sendromun meydana gelmesini engellemek asıl hedeflerden biridir.
Bunun yanı sıra, normal yumurtalık rezervine sahip olan fakat hormon uygulanmasını tercih etmeyen anne adayları için alternatif bir yol olarak karşıya çıkmaktadır.
İlaçsız Tüp Bebek Yöntemi Kimlere Uygulanır?
Tüp bebek tedavisi uygulanacak olan kişilerden bazıları tüp bebek tedavisinde verilen ilaçlara karşı hassasiyet geliştirir. İlaçlara karşı gösterilen bu hassasiyet neticesinde yumurtalıkların verdiği beklenmeyen cevabın kişinin karnında ve akciğerinde sıvı toplanması yani, overin hiperstimulasyon sendromu-OHSS problemine sebep olabilmektedir. İlaçsız tüp bebek uygulaması özellikle bu ilaçlara karşı hassasiyet gösteren, akciğer ve karnında sıvı toplanması ihtimali yüksek olan PKOS yani, Polikistik Over Sendromuna sahip kişilere önerilmektedir. Ayrıca endometriozis hastalığına sahip kişilerde, ilaçlara tepkisi güçlü olmayan kişilerde ve kısırlık sebepleri erkek kaynaklı olan adaylarda uygulanabilmektedir. Hormon tedavisi, kanserli hastalara kesinlikle yasaktır ve uygulanmaz. Bu sebeple ilaçsız tüp bebek tedavi yöntemi kanser hastaları için çok uygun bir yöntemdir.
Düşük yumurta rezervli hastalarda kullanılan bir tüp bebek yönteminde de bazen ilaç vermeden yumurta olgunlaştıktan sonra toplanmaya başlanır. Bu yöntemde doğal adet döngüsü içinde anne adayının kendi kendine gelişen yumurtasından faydalanılır. Yumurtalar istenilen boyuta ulaşınca, olgun yumurtalar toplanır. Ardından klasik tüp bebek ya da mikroenjeksiyon ile döllendirilerek embriyo meydana getirilir. Bu yöntemde de ilaç uygulaması yoktur ve Natural Siklus Yöntemi olarak da isimlendirilir. ancak burada yumurta anne adayının vücudunda gelişir ve sayı genellikle çok azdır. Başarı oranı düşük bir yöntemdir ve sadece düşük rezervi olan hastalarda uygulanır.
Polikistik Over Sendromu Nedir?
Polikistik Over Sendromu, kadınlarda görülen en önemli yumurtlama sorunlarından biridir. Bu problem, yaklaşık her 5 kadından birinde ortaya çıkar.
Kadın vücudunda mevcut olan iki yumurtalık, bir adet döneminde döllenmeye uygun bir olgun yumurta geliştirir. Folikül ismi verilen, içi bazı sıvılarla dolu bir kesecikte, bu yumurta gelişimini ve olgunlaşmasını neticelendirir. Polikistik Over Sendromu’nda ise; birçok yumurta aynı anda olgunlaşmaya çalışma durumu görülür. Ancak bu başarılı olamaz. Bunun neticesinde birden fazla yumurta mevcuttur ancak bu yumurtaların hiçbiri gelişip, döllenme yetisine sahip değildir. Ultrason aracılığıyla ise yumurtalıklar, içerisinde gelişmemiş yumurta bulunan birçok kesecik, farklı bir şekilde kistler şeklinde görülebilir.
OHSS Nedir?
OHSS yani, Ovarian Hiperstimülasyon Sendromu – Yumurtalık Hiperstimulasyon Sendromu, yumurta gelişimi adına folikül uyarıcı hormon (FSH) tedavisi uygulanan anne adaylarında meydana çıkmaktadır. Tedavi esnasında, çok fazla sayıda yumurta gelişimi sağlanması durumunda, yumurtalıkların boylarının büyümesi ve çok fazla uyarılmış olan bu yumurtalıklardan gelen aşırı hormon seviyeleri sebebi ile uyarılmayı takip eden iki hafta içinde bazı yan etkiler görülebilir. Bunlar:
Bulantı, kusma ve ishal,
Büyümüş yumurtalıklar nedeniyle karın bölgesinde gelişen ağrılar,
Akciğerlerde sıvı birikimi sebebiyle oluşan nefes darlığı,
Kan pıhtılaşmasında artma oluşur bu sebepten damarlarda pıhtılaşma oluşabilir,
Vücut sıvı ve elektrolit dengesindeki fark edilebilir farklılıklar,
Dehidratasyon yani, Vücudun susuz kalma durumu
OHSS’nin ağır olarak ilerlediği hastalarda, çoğunlukla sürekli takip ve yatak istirahatı sebebiyle kişinin hastanede tedavi edilmesi gerekir. Özellikle Polikistik Over Sendromu olan kadınlar, yumurtalıkları uyaran ilaçların etkisine aşırı derecede hassasiyet gösterirler. Uygulanan hormon ilaçları kaynaklı bu gibi yan etkileri görebilirler. Yumurtalıklar ilaçlar yardımı ile uyarılma aşaması olmadan tüp bebek tedavisine geçildiğinde OHSS oluşma riski görülmez. Bunun dışında, önem teşkil eden bir diğer konu ise, IVM yani ilaçsız tüp bebek tedavi aşamalarında uygulanan ilaç miktarı, klasik tüp bebek yöntemine nazaran oldukça daha az olmaktadır. Bu sebep ile hastaların tedavi maliyeti gözle görülür bir biçimde azalmaktadır.
İlaçsız Tüp Bebek Tedavisinin Avantajları Nelerdir?
Tedavinin, klasik tüp bebek yöntemine göre daha kolay olması
8-10 günlük bir zaman diliminde tedavinin sonlanması yani, daha kısa tedavi süresi
Herhangi bir yan etkisinin olmaması
Kişide herhangi bir komplikasyona yol açmaması
Klinik ziyareti sayısının düşük olması (1-2 defa)
En fazla 2 ya da 3 kere uygulanan enjeksiyon sayısı
Kan alma gibi bir uygulamanın olmaması
İlaçsız Tüp Bebek Tedavisinin Dezavantajları Nelerdir?
İlaçsız Tüp Bebek Tedavisinde her zaman beklenilen kalitede yumurtalar elde edilemeyebilir. Hamileliğin gerçekleşme oranı klasik tüp bebek yönteminden düşüktür.
İlaçsız Tüp Bebek Tedavisinin Kimler İçin Uygun Değildir?
İlaçsız tüp bebek tedavisi ileri yaşlardaki anne adaylarına uygulanmaz,
Düşük ovaryen rezervleri olan, ilaç tedavisine rağmen birden fazla yumurta gelişimi sağlanamayacak ya da sağlayamayan anne adaylarında,
Klasik tüp bebek tedavilerinde elde edilen çok yumurtaya karşın bir tane kaliteli embriyo gelişimi olan anne baba adayları,
Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlarının uygulanması yasak olan kanser hastalığına sahip kişiler ya da ovaryen hiperstimulasyon sendromu yani, aşırı yumurta gelişimi olan, yüksek riskli hasta grubuna giren kişiler,
Şahsi görüşleri ve dini inancı sebebiyle çok yumurta, embriyo muhafaza edilmesini doğru bulmayan hastalar için ilaçsız tüp bebek tedavisi uygun değildir.
İlaçsız Tüp Bebek Tedavisinin Başarı Oranı Nedir?
İlaçsız tüp bebek tedavisinin (IVM) başarı oranı çok yüksek olmasa da %30 gibi bir orana sahiptir.
İlaçsız Tüp Bebek Uygulamasının Tedavi Süresi Ne Kadardır?
İlaçsız tüp bebek tedavisinin süresi en fazla 8-10 gün arasındadır. 8-10 günlük süre dahilinde kişinin kliniği ziyaretleri yalnızca 1-2 kez olmaktadır ve bu süreçlerde yalnızca yarım saat kadar klinikte bulunması yeterlidir. Klasik tüp bebek tedavilerinde yani ilaçlı yöntemde uygulanan tedavi yaklaşık bir ay kadar sürer.
İlaçsız Tüp Bebek Tedavisinin Maliyeti Ne Kadardır?
İlaçsız tüp bebek tedavilerinin fiyatları klasik tüp bebek tedavi maliyeti kadardır. Ancak ilaç kullanılmadığı için, bu konuda daha hesaplıdır.
İlaçsız Tüp Bebek Tedavisi Türkiye’de Uygulanan Bir Yöntem midir?
İlaçsız tüp bebek tedavisi yöntemi tüm Dünya’da oldukça yaygın bir şekilde kullanılan yöntemdir. Türkiye’de de uygulanan bir yöntem olmakla beraber çok az sayıda tüp bebek merkezi tarafından gerçekleştirilir.
İlaç Yardımı Olmaksızın Yumurtalar Bu Yöntem ile Nasıl Elde Edilir?
Bu yöntemde ilaç kullanımı olmadığı için anne adayının normal adet döngüsünde kendiliğinden meydana gelen yumurta hücreleri toplanır. Uygun kültür ortamına yumurtalar yerleştirilir. Yumurta hücresi bu aşamanın ardından baba adayından elde edilen sperm ile döllenme işlemi gerçekleştirilir. Döllenme uygulaması mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemi yardımı ile yapılır.
Comments