Nefes alma yöntemlerinin önemi nedir?
Anne adaylarının hamilelik dönemi içerisinde yaşamış olduğu nefes darlığı, özellikle hamileliğin son zamanlarında oldukça yaygın bir şekilde görülen sorunlardan biridir.
Hamilelik ilerledikçe, rahim de büyür. Rahmin büyümesi ile alakalı olarak diyafram yukarı doğru itildiğinden, anne adayının karın ve göğüs boşlukları sıkışır. Bundan dolayı da anne adaylarının nefes alıp vermesi zorlaşır. Hamilelik dönemi içerisinde yaşanan nefes darlığı sorunlarının önüne geçebilmek için, bazı egzersizlerin yapılması tavsiye edilir.
Hamilelik dönemi içerisinde, uterus büyür ve dolaylı olarak da vücut ağırlığı artar. Bu nedenden dolayı da, vücudun duruşunda bir takım değişiklikler oluşmaya başlar. anne adayının vücudunda meydana gelen bu değişimler ise, bel ve sırt ağrılarının görülmesine yol açar.
3 nefes yönteminin etkileri nelerdir?
Hamilelikte meydana gelen duruş bozukluklarının düzeltilmesine yardımcı olmak
Sırt ağrılarının azalmasını sağlamak,
Doğumda yapılması gereken nefes almak ve gevşeme tekniklerini biliyor olmak
Karın ve perine kaslarının esnekliğini sağlamak ve gücünü artırmak,
Anne adayının psikolojik olarak doğuma hazır olmasını sağlamak,
Hamilelik dönemi içerisinde meydana gelebilecek bel ağrısı, kabızlık, bacaklarda şişlik (lenfatik ve venöz dolaşımı artırarak) sorunlarını minimuma indirir, Hamilelik dönemi içerisinde oluşma ihtimali bulunan şeker
hastalığı, yani gestasyonel diyabet için koruma sağlar,
Anne adayının duruşunu düzeltir,
Manevi olarak kadını anneliğe hazırlar, doğum korkusunun azalmasını sağlar,
Gerginliğin azalması ile stres faktörünü ortadan kaldırır,
Anne adayının daha az yorgun olmasını sağlar,
Annenin dengesini korumasını sağlar ve düşme risklerini azaltır,
Doğum Sancıların daha az yaşanmasını sağlar,
Anne adayı doğumda pasif değil aktif konumda olmalıdır. Doğuma yardım etmelidir, bunu da nefes alma ve kendini telkinlerle sağlar. Bu sebeplerden dolayı gebelik süresince egzersiz yapmak gerekir.
Nefes egzersizlerine, hamilelik döneminin 3. Ayı itibari ile başlanması uygundur. Ancak bu egzersizlerin düzenli bir şekilde yapılması gerekir. Her anne adayı için uygulanacak nefes alma egzersizleri birbirinden farklı olduğu için, size uygun nefes egzersizleri için mutlaka uzman bir solunum fizyoterapistinden yardım almanız gerekir.
3.1 Doğum öncesi egzersizler
Solunum Egzersizleri
Derin karın solunumu
Derin göğüs solunumu
Gırtlak solunumu
Gevşeme egzersizleri
3.2 Sırt ve bel ağrılarını azaltmak için Kegel egzersizi
Kegel egzersizleri, pelvik kasların çalışmasına yardımcı olan ve güçlenmesini sağlayan bir egzersizdir.
Pelvik kasları; idrar kesesi, rahim ve kalın bağırsağın son bölümünü destekleyen kas grubunu kapsar. Pelvik taban kasları, zayıf ise doğum gerçekleştikten sonra bir takım refleksler ile idrarın kaçmasına sebep olabilir. Kegel egzersizi yapılması ile beraber hem doğumu kolaylaştırır, hem de idrar kaçırma olasılığını önlemiş olur. Pelvik taban kaslarının sıkılıp bırakılması şeklinde yapılan bu egzersiz için, kasların yerini duyumsayabilmek en önemli kuraldır.
İdrar yaparken bir süre tutun ve daha sonra idrarınızı yapmaya devam edin. Sıkıp bıraktığınız kaslar pelvik taban kaslarınızdır. Günlük hayatınız akışında aklınıza geldikçe bu kaslarınızı çalıştırmaya dikkat edin.
Nefes alma egzersizleri ve gevşeme tekniklerinin sağlamış olduğu faydalar nelerdir?
Nefes alma ve gevşeme yöntemleri özellikle doğumun başlaması ile birlikte annenin sakin kalmasını ve kendi vücudunu kontrol etmesini sağlar.
Doğum sancılarının kendini göstermeye başladığı ilk evrede gevşeme teknikleri ile anne enerjisini 2. evre için muhafaza eder.
İlk evrede anne adayı nefes alma teknikleriyle daha az sancı duyduğu için, doğumun esas evresi olan 2. evreden korkmaz. Böylece stressiz ve sağlıklı bir doğum geçirmiş olur.
Normal doğumda sancıların başlaması ile birlikte anne adayı doğru nefes alıp verme egzersizleri yapar, bebeğin doğumuna kadar da bu tekniği sürdürür. Bu sayede anne doğuma daha iyi bir şekilde odaklanacak ve pasif olmayıp aktif olacaktır.
Anne nefes teknikleriyle bebeğe daha fazla oksijen gitmesini sağlayacaktır.
Uygun ıkınma metotları ve uygulanan nefes yöntemlerin kombine şekilde kullanılması, doğumun daha kolay yaşanmasını sağlar.
Nefes egzersizlerinin nasıl yapılması gerektiği, hamilelik dönemi içerisinde muhakkak öğrenilmelidir. Doğumun gerçekleşeceği esnada, nefes tekniklerini öğrenmek mümkün olmuyor. Bu sebepten dolayı daha önceden zaman ayırıp, doğumunuzun daha rahat ve sağlıklı geçmesi için egzersizleri öğrenmeye bakın.
Nefes alma – verme tekniklerinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, nefesin burundan alınması ve ağızdan verilmesidir. Anne adayı almış olduğu nefesi çok hızlı bir şekilde alıp vermemelidir. Normal hızda nefes alışverişini sağlamaya dikkat edilmelidir. Nefes alma yöntemleri, anne adayı tarafından kendi kendine de öğrenilebilecek, oldukça kolay ve pratik egzersizdir. Anne adayı otururken veya dik pozisyonda dururken, bu teknikleri uygulayabilir.
Nefes alıp verme yöntemi 3 şeklinde gerçekleşebilir. Bunlar;
1- Göğüs solunumu,2- Karın solunumu,3- Göğüs ve karın kombine solunum
Göğüsten nefes almak için
Burundan nefes alınırken göğüsün şişirilmesi gerekir. Alınan nefes yavaş bir şekilde ağızdan verilmelidir. Burada asıl dikkat edilmesi gereken nokta, sadece göğsün şişirilmesidir. Bu esnada karın şişirilmemeye dikkat edilmelidir.
Karın solunumu
Genellikle göğüs solunumundan biraz daha zor olarak görülen bir tekniktir. Ancak pratik yaparak öğrenmesi oldukça kolaydır. Bu solunum şeklini denemek için dik bir şekilde oturun. Burnunuzdan yavaş bir şekilde nefes alarak, karnınızı şişirin. Bu nefes yönteminde de göğüs hiçbir şekilde şişmemeli ve yükselmemelidir.
Doğumda nefes alma egzersizleri nelerdir?
Doğumda nefes alıp verme egzersizleri 2 aşamaya ayrılabilir. Birinci aşama, ağrıların başlaması ve rahim ağzının 10 cm’e kadar ulaşmasına kadar geçen süre aşamasıdır. Yani doğumun 1. evresidir. İkinci aşama ise, rahim ağzının tam açılmasından bebeğin doğuma kadar geçen 2. evredir. Doğumun 2 evresinde de farklı şekilde nefes yöntemlerinin uygulanması gerekir.
Doğumun birinci evresinde sancılarınız oldukça düzenli ve belirli zaman aralıkları ile kendini gösterir. Meydana gelen sancılar, yaklaşık olarak 5 ile 10 dakika da bir hissedilir. Sancının dindiği dönemlerde normal ve yavaş bir şekilde nefes almanız gerekir. Sancı gelmeden dinlenmeniz de önemlidir. Sancının yeniden hissedildiği zamanda ise, göğüs solunumu veya kombine solunum yöntemine başvurmanız gerekir.
Doğumun birinci evresinde karın solunumu yapmamanız gerekir. Sancı yeniden başladığı zaman, bir defa derin bir nefes alın ve daha sonra sancı durana dek normal bir şekilde nefes alıp vermeyin. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, solunumların burundan alınıp ağızdan verilmesidir.
Sancı durduktan sonra, bir defa daha derin solunum yapın ve nefes alma tekniğini tamamlayın. Bir müddet dinlenmeye bakın ve gevşemeye çalışın. Sancı belli periyotlarda yeniden geldiği zaman, bu nefes tekniklerini ve dinlenmeyi tekrarlayın. Bu sayede sancılar azalacak ve bebeğe bol bol oksijen gitmiş olacaktır.
Doğumun ikinci evresinde ise, karın solunumu yapılmaya başlanır. İkinci evre rahim ağzının 10 cm’e kadar açılması ve doğumun başladığı evredir. Sancının başlamış olduğu anda, derin bir karın solunumu yapın ve nefesinizi tutabildiğiniz kadar tutup, doktorunuzun size söylediği şekilde ıkınmaya başlayın. Bebeğin ileri doğru itilmesi gerekir. Ikınma işlemi, nefesinizi tutarak veya ağzınızdan oldukça yavaş bir şekilde nefes vererek de yapabilirsiniz.
Bu aşamada en önemli olan nokta karnınızı şişirmemeniz ve gücü boynunuza değil doğum yoluna doğru yapmanız. Ağrı bitene dek bu ıkınmalara devam etmelisiniz. Doktorunuz ve hemşireler size ne yapmanız gerektiği konusunda telkinlerde bulunacaktır. 2. doğum evresinde göğüs solunumu yapmak yanlıştır. Karın solunumu ıkınmayı kolaylaştırarak doğumun daha hızlı yaşanmasını sağlar. Ağrılar bittiğinde normal nefes alma rutininize dönebilirsiniz. Bu aşamada dinlenmeye başlayabilirsiniz.
Comments