Sağlıklı ve düzenli bir şekilde beslenmenin, insan sağlığı açısından olumlu etkilere sahip olduğu tartışmaya kapalı bir gerçektir. Yaşam tarzımız, yeme alışkanlıklarımız, tüketilen besinler, bebek sahibi olma olasılığına olumlu etkiler sağladığı gibi, aynı zamanda var olan bu şansı azaltabilir.
Çok fazla yemek yemek, obezite, hareket etmemek, yağlı ve şekerli gıdaları çok tüketmek sperm ve yumurta kalitesini ciddi anlamda azaltarak, adayların kısırlık sorunu ile yüz yüze kalmasına sebep olabilir.
Şişmanlık başlı başına kısırlık sebebi sayılabilir mi?
Ne yazık ki sayılabilir. Sebebi bilinmeyen kısırlık olarak tanımlanan infertilite durumlarında, adaylarda kilo sorunu ile alakalı bir etkenin bulunması halinde, direkt olarak buna dikkat çekilmelidir. Görüyoruz ki, kısırlık sebebinden dolayı tüp bebek merkezlerine başvuran ve beslenme programına dahil edilen anne adayları, zayıflamaya başladıkları zaman herhangi bir tedaviye ihtiyaç duymadan kendi kendilerine hamileliği elde edebilmektedirler.
Bu durumdan da anlaşılıyor ki, vücutta çok fazla yer kaplayan kiloların, adaylarda hamileliği azaltıcı etkiye sahip olduğu tartışmaya kapalı bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
Şişmanlığın doğurganlığa olan olumsuz etkileri neticesinde meydana gelen sorunlar nelerdir?
Adet döneminde düzensizliklerin meydana gelmesi
Kısırlık olasılığında artışı
Kısırlık sorunu ile alakalı cerrahi müdahale riskinin artışı
Düşük riskinde artış
Üremeye yardımcı tedavi yöntemleri ile hamilelik elde etme olasılığında azalma
Beslenme bozukluklarının kadınların üzerindeki etkisi nelerdir?
Beslenme alışkanlıkları, kadınların hamile olabilme ihtimallerinin yükselmesi veya azalması ile alakalı olarak önemli bir yere sahiptir. Doğru bir şekilde yapılmayan beslenme ve beslenme alışkanlıklarının, infertiliteye sebebiyet verdiği ısrarla vurgulanmaktadır. Son zamanlarda gerçekleştirilen çeşitli araştırmalar sonucunda, bol miktarda sebze, meyve ve baklagil tüketen, bununla beraber folik asit içerikli multivitamin haplar yardımı ile bol miktarda demir alan kadınlarda, hamile kalma oranında artış olduğu tespit edilmiştir.
Mısır yağı, zeytinyağı gibi yağların işlemden geçirilerek üretilen margarinler ve kızartılmış yağlar sonucunda meydana gelen trans yağların insülin hormonunun işleyişine olumsuz etki yaparak, yumurtlamanın meydana gelmesine engel olur ve kısırlığa sebebiyet verdiği düşünülmektedir. Bu yüzden kızartılmış yiyecekler ve hamur işlerinden uzak durulmalıdır. Karbonhidrat bakımından zengin gıdaları az tüketmeli ve yağlanmaya ve obeziteye karşı dikkatli olmalıdır. Yenilen, içilen gıdalarda kalori miktarı dikkate alınmalıdır.
Beslenme bozukluklarının erkeklerin üzerindeki etkisi nelerdir?
Beslenme bozukluklarının etkileri, sadece kadın üreme hücrelerini etkisi altına almaz. Yağlı yiyeceklerin çok fazla alınması, kalp krizlerine sebebiyet verdiği de yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu durum aynı zamanda erkeklerde sperm sayısı ve kalitesi üzerinde de olumsuz bir etkiye sahiptir. Buna karşın omega 3 içerikli olan balık yağı, ceviz, keten tohumu gibi besinlerin alınması da, sperm hareketliliği, şekli ve boyutları açısından yararlıdır.
Erkeklerdeki üreme hücrelerini etkileyen bir başka besin maddesi ise, soyadır. Soyada östrojen hormonu ile aynı etkiyi yapan izoflavon olarak ifade edilen bir kimyasal bulunmaktadır. Bu kimyasal, tüketilen soya miktarına göre sperm hareketliliği, kalitesi ve özellikle de sayısı üzerinde ciddi anlamda olumsuz etkiler meydana getirmektedir. Soya direk olarak tüketilmese de, bisküvi gibi pek çok hazır gıdada kullanılmasından ötürü üreme fonksiyonu bakımından çok ciddi tehlike barındırmaktadır. Bu sebepten dolayı da, kısırlığın meydana gelmesine sebep olabilir.
Sağlıklı yaşam, sağlıklı besinler, yaşam standartlarında ciddi yükselişlere yardımcı olur. Sağlıklı bir hamilelik, sağlıklı çocukların ve dolayısı ile de sağlıklı bir nesil için sağlıksız besinlerden uzak durmaya dikkat etmeliyiz. Aynı zamanda da çocuklarımızı bu besinlerden korumaya özen göstermeliyiz.
Comentários