top of page

Aşılama nedir? Nasıl yapılır?

Aşılama yöntemi, kısırlık sorunu çeken yani bir sene boyunca korunmasız ve düzenli ilişkiye rağmen gebelik sağlayamamış çiftlere uygulanan bir yöntemdir. Yardımcı üreme yöntemleri arasında, en kolay uygulanan tedavilerden biridir.



En kısa tanımı ile baba adayından alınan sperm hücrelerinin; gebelik sağlaması için yıkanması ve uygun hale getirilmesi ardından rahmin içine bırakılmasıdır. Gebelik oranları %30’a çıkabilmektedir.  Tüp bebek yönteminin uygulanması gerekmeyen hastalarda tercih edilmektedir. Dört aşılama yönteminde de gebelik sağlayamayan çiftlere tüp bebek tedavisine başvurulması önerilmektedir.


Aşılama yöntemi zorlu bir işlem mi?

Aşılama yöntemi oldukça pratik bir yöntem olsa da yalnızca deneyimli ve uzman kişiler tarafından uygulanması gerektiği unutulmamalıdır. Aşılama yöntemine başvurmadan önce, çiftin doğal yollardan gebelik denemiş olması gerekmektedir. 35 yaşından küçük olan anne adayları için doğal yollardan gebelik sağlama süresi 1 yıl iken, 35 yaşının üzerindeki anne adayları için doğal yollardan gebelik bekleme süresi 6 aydır. Bu sürede gebelik sağlayamayan çiftlerin bir uzmana başvurması önemlidir.


Aşılama yönteminde anne ya da baba adayı herhangi bir sorun ya da zorluk yaşamamaktadır. Günümüz teknolojisiyle ağrı ve acı oranı sıfırdır. Yan etkileri neredeyse yoktur.


Aşılama yöntemi hangi şartlarda uygulanır?

Aşılama yöntemi, kısırlık sorunu olan her çifte uygulanan bir yöntem değildir. Öncelikle baba adayında sperm hücresinin bulunması gerekmektedir. Aynı şekilde anne adayının da yumurtalık rezervlerinin yeterli ve kaliteli olma şartı aranmaktadır. Şayet bu iki faktörde eksiklikler mevcut ise tüp bebek tedavisinin denenmesi gerekebilir. Gerekli tetkik ve tahlillerin yapılmasının ardından aşılama yöntemine uygun olan çiftler için tedavi süreci başlamaktadır.


Aşılama tedavisinden önce nelere dikkat etmelidir?

Aşılama yönteminden önce anne ve baba adaylarının başarı şansını düşürmemek adına dikkat etmesi gereken faktörler bulunmaktadır. Baba adayından sağlıklı sperm hücreleri elde edilmesi için tedaviden önce alkol ve sigara kullanımının bırakılması gerekmektedir. Baba adayının zararlı alışkanlıklara başvurması, sperm hücrelerinin kalitesini ve sayısını azaltacaktır.


Anne adayı ise, aşılama tedavisinden önce vajinal bölgesine herhangi bir krem, losyon ya da farklı bir kimyasal ürün sürmemesi gerekmektedir. Rahme sperm hücreleri bırakılacağından bu maddeler enfeksiyona ya da çeşitli hastalıklara sebebiyet verebilir.


Aşılama basit bir işlem olsa da oldukça ciddi bir işlemdir. Bu sebeple merkezin güvenilir ve başarı oranlarının yüksek olmasına dikkat edilmelidir.


Aşılama işlemi ne kadar sürer?

Aşılama yöntemi oldukça kısa sürede tamamlanmaktadır. Anne adayına anestezi yöntemleri uygulanmasına ihtiyaç duyulmaz. Kadın jinekolojik muayene pozisyonda iken, vajinal bölgesinin hijyeni sağlanır. Ardından ise vajinal alana gerekli ekipmanlarla enejktör içinden sperm hücreleri aktarılır. Yalnızca birkaç saniye içinde gerekli spermleri yerleşeceği bölgeye ileten hekim operasyonu hızlıca bitirmektedir.


İşlemin tamamlanmasının ardından anne adayı merkezde dinlendirilir, son kontroller yapılır. Ardından da anne adayı günlük yaşantısına geri dönebilir. Şayet işlemden sonra beklenmeyen durumlar oluşursa, zaman kaybetmeden bir uzmana başvurmak gerekmektedir.



Kime tüp bebek, kime aşılama?

Yaşam şartlarının değişmesi, yoğun strese maruz kalma, kadınların çocuk sahibi olma yaşının ilerlemesi gibi faktörler kısırlık sorunun yaygın bir şekilde yaşanmasına yol açmaktadır. Yaşın ilerlemesi ile yumurtalık rezervleri azalır. Yumurta hücrelerinin kalitesi düşer. Bu sebeple de doğurganlık şansı oldukça düşer. Bununla beraber 35 yaşının altındaki kadınlarda, genital enfeksiyonlar, geçirilmiş cerrahi işlemler, cinsel hastalıklar, sigara kullanımı gibi olumsuz faktörler, yumurtalık rezervlerinde erken bir tükenmeye yol açabilmektedir. Bu sebeple de yaşın ilerlemesine bağlı olmadan da yumurtalık rezervlerinde azalma görülebilir. Bu gibi faktörler dışarıda tutularak sağlıklı bir kadın ve erkeğin bir sene içinde düzenli ve korunmasız cinsel ilişki ile çocuk sahibi olma şansı %80’dir. Yani her ay için çocuk sahibi olma şansı %20 oranlarındadır. Fakat anne adayının yaşı 35’ten fazla ise ya da yumurtalık rezervleri yetersiz ise bu oran daha da düşmektedir. Bu sebeple de yardımcı üreme yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır.


Günümüzde her yüz çiftten 15’i çocuk sahibi olabilmek için yardımcı üreme yöntemlerine ihtiyaç duymaktadır. Kısırlık sorunu yaşayan çiftlerin tanısının ve tedavisinin doğru yapılması oldukça önemlidir. İlk muayenede çiftin kısırlık sorunun kaynağı belirlenmeli ve buna uygun olarak özel bir tedavi prosedürü hazırlanmalıdır. Çeşitli durumlarda çiftte herhangi bir problem olmasa da dahi çocuk sahibi olamamak mümkündür. Bu sorun ‘’sebebi açıklanamayan kısırlık’’ olarak ifade edilir.


Yaş ve evlilik süresinin tedavideki önemi

 Tüp bebek tedavilerinden en önemli faktör; anne adayının yaşı ve kısırlık süresidir. Şayet kadının yaşı 35’ten küçükse ve evlilik süresi kısa ise ilk olarak yumurtlama takibi ve zamanlanmış ilişki önerilmektedir. Bu aşamada kadın adetinin 2. Günü muayene edilir. Daha sonrada yumurtlama takibi için çeşitli hormonal ilaçlar ve iğneler önerilebilir.


Bu şekilde yumurta gelişimi takip edilir. Yumurtaların istenilen büyüklüğe ulaşması ardından ise yumurta çatlama iğnesi uygulanır. İğneden sonra 24. Ve 48. Saatlerde cinsel ilişkide bulunulması önerilir. Bu yönteme, zamanlanmış ilişki adı verilmektedir. Bu yöntemin birkaç defa denenmesi ancak gebelik elde edilememesi durumunda ise aşılama yöntemine geçilebilir.


Şayet kadına ait bir kısırlık sorunu tespit edilememiş ise, sorun sperm hücresi kaynaklı olabilmektedir. Sperm hücresinin sayı bakımından yetersiz olması, hareketliliğinin az olması ya da morfolojik olarak bozuk olması gebeliğe engel teşkil ediyor olabilir. Bu amaçla da erkeğe bir sperm analiz testi uygulanmaktadır. Şayet bu test sonucunda sperm hücre sayısı 3 milyonun üzerinde çıkmış ise, çifte aşılama tedavisi uygulanabilmektedir. Fakat kadının tüplerinden birinin tıkalı olması ya da yaşın ilerlemiş olması durumları söz konusu ise aşılama yönteminde başarı şansı düşebilmektedir.


 Kimlere aşılama yapılıyor?

Aşılama yönteminde başarı oranları tüp bebek tedavisine göre daha düşüktür. Ancak uygulama süresinin kısa olması ve denemeler arasında uzun molalar verilememesi gibi avantajlarla ilk olarak aşılama tedavi denenmektedir. Tüp bebek tedavisine göre maliyetin daha uygun olması da aşılama yönteminin ilk tedavi yöntemi olarak tercih edilmesini sağlamaktadır.


Şayet anne adayının rahminde herhangi bir problem mevcut değilse; hormon iğneleri uygulanmaktadır. Bu sayede yumurtalıklar uyarılır. Ardından yumurta takibi başlamaktadır.


12 günlük bir takip ardından anne adayına çatlatma iğnesi yapılmaktadır. Bu iğneden 36 saat sonra ise laboratuvar işlemlerine başlanır. Hazırlanmış spermler, kanül aracılığı ile rahme transfer edilir.

Spermler laboratuvar ortamında daha hareketli ve sağlıklı olması için özel olarak hazırlanmaktadır. Bununla beraber, spermlerin gideceği alanı kısaltmak adına da, sperm hücreleri yumurtaya yakın bir alana bırakılmaktadır.


Aşılama yönteminde sperm hücresinin, yumurtayı döllemesi için başka hiçbir müdahalede bulunulmamaktadır. Bu sebeple de aşılama tedavisinde sperm kalitesi oldukça önemlidir.


Aşılama tedavisi:

  • Boşalma yani ejakülasyon problemi olan baba adaylarına,

  • Cinsel ilişkide bulunmayı engelleyen vajinismus gibi problemlerde,

  • Sperm parametrelerindeki minimal patolojilerde

  • Polikistik over sendromunda

  • Hafif endometriozis olgularında

  • Sebebi açıklanamayan kısırlık sorunlarında uygulanması tercih edilmektedir.



 Aşılama tedavisinde kadın nasıl hazırlanmaktadır?

Anne adayının adetleri düzenli olarak gerçekleşiyorsa, yumurtlama mevcut ise doğal bir yumurtalama takibi yapılır ve ardından da aşılama yöntemine başvurulur. Adetin 3. Günlerinde uygulanan ultrason kontrollerinde, yumurta gelişimi 2 günde bir takip edilir. Şayet uzman folikül gelişimi sırasında bir problem tespit ederse, kan estrojen düzeyi kontrolü de yapılabilir. Folikül 16-20 mm boyutlarına eriştiğinde HCG adı verilen çatlatma iğnesi uygulanır. Bu iğneden 36 saat sonra da aşılama yöntemine başvurulmaktadır. Bunun dışında  kanda hormon ölçümleri ve ultrason takibi ile HCG verilmeksizin kendi halinde ovulasyon olması takip edilerek aşılama işleminin zamanlaması yapılabilir.


Yumurtalıkları uyarıcı haplar (klomifen, letrozol) ya da iğneler (FSH, LH, HMG) yine adetin 2-3. günlerinde uzman tarafından hastanın yumurtalık rezervleri, hastanın yaşı ve kilosuna göre belirlenen dozlarda başlanır. Aşılamanın zamanlaması çok önemlidir. Genellikle HCG’den 36-40 saat sonra yapılmaktadır. Bazı durumlarda ise HCG’den 24 ve 48 saat sonra çift aşılama yapılabilir.


Sperm aşılama için nasıl hazırlanır?

Baba adayından sperm hücresi alınabilmesi için, merkezde özel bir odada mastürbasyon yoluyla erkeğin sperm örneği vermesi gerekmektedir. Alınan sperm örneği steril bir kapta laboratuvara gönderilir. Meninin sıvı hale gelmesinin ardından, spermlerde yüzdürme ya da gradient adı verilen yöntemlerle yıkanmaktadır. Yıkama ve hazırlama yöntemlerinden sonra en iyi ve kaliteli spermler belirlenir ve bir alana toplanır. Ortalama 0.5-1 ml volümde konsantre halde olan iyi hareketli spermler rahim boşluğuna ince bir kateter yardımı ile transfer edilir. Laboratuvarda spermlerin hazırlanma aşamasında 1 milyon sperm hücresinin toplanması aşılama için yeterli olacaktır.


Aşılama işlemi nasıl yapılmaktadır?

Anne adayı jinekolojik pozisyonda yatar, ardından da spekulum yardımı ile rahim ağzı temizlenir. Daha sonra hazırlanmış spermler rahim içine ince bir katater yardımıyla verilir. İşlem 5 dakikada tamamlanır. 


Gebelik testi ne zaman yapılmalıdır?

Aşılama yönteminden 2 hafta sonra kanda gebelik testi yapılır. Bu iki haftalık süreçte uzman annenin progestoren kullanmasını önerebilmektedir. Gebelik olması durumunda 3 hafta sonra fetusu ve kalp atımını görmek için ultrason yapılmalıdır.

Kommentare


bottom of page